ATIK YÖNET
İMİ UYGULAMASINDA ADIM ADIM
Yük. Hem. Güler CANDAR
Askeri Hastane, Balıkesir
Kısa tanımıyla atık o andan sonra değeri ve doğrudan kullanımı olmayan nesnedir. Dünya nüfusunun giderek çoğalması, her geçen gün atık miktar ve çeşitliliğini arttırmaktadır.
Sağlık hizmeti veren bir kuruluşun faaliyetleri esnasında ortaya çıkan her türlü atığa hastane atığı diyebiliriz. Genel olarak bir sağlık kuruluşunda ; genel atık, tıbbi atık ve zararlı kimyasal atık olmak üzere üç çeşit atık üretilir.
Sağlık hizmeti veren bir çok kurum ve kuruluştan bu tip atıklar çıkabilir. Gelişmiş ülkelerde tıbbi kuruluşlar her yıl yarım milyon ton atık üretmektedir. Hastaneler atık üretimine neden olan kuruluşların sadece %2’sini oluştururken tıbbi atıkların % 77’sini üretmektedir. Sağlık uygulamalarının tek kullanımlık malzemeye dayandırılması da bu atık miktarını arttırmaktadır.
Yatak başına oluşan günlük ortalama atık miktarı üniversite hastanelerinde (4,1-8,7kg); genel hastaneler (2,1-4,2kg), bölge hastaneleri (0,5-1,8kg) ve primer sağlık bakım merkezleri (0,05-0,2kg) olarak değişmektedir. Bu atıkların günlük ,aylık, yıllık toplamları oldukça büyük miktarlar oluşturmaktadır. Tüm atıklara infekte atık muamelesi yapılması maliyeti ve işgücü kaybını arttıracağından atıkların üretildiği yerde ayrıştırılması önem kazanır.
Sağlıkla ilgili işlemler sırasında oluşan atıkların% 75-90’ı risksiz ve halk sağlığını tehdit etmeyen genel atıklar iken geri kalan kısmı riskli atıklardan oluşur. Zararlı hastane atıkları, infeksiyöz, patolojik, kesici-delici, genotoksik, farmasötik, kimyasal, ağır metal, basınçlı kap ve radyoaktif atık sınıflarından oluşur.
Ülkemizde atıklar konusunda 20/05/1993 tarih ve 21586 sayılı Resmi Gazetede “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”, 14/03/1991 tarih ve 20814 sayılı Resmi Gazetede “Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”, 9/08/1983 tarih ve 2872 sayılı “Çevre Kanunu”, 9/08/1988 tarih ve 19919 sayılı Resmi Gazetede “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” ve 9/07/1982 tarih ve 2690 sayılı “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (AEK) Kanunu” yayınlanmıştır.
“Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” sağlık kuruluşlarından kaynaklanan tıbbi atıkların toplanması, geçici depolanması, geri kazanılması, taşınması bertarafı konularına genel politika ve programları belirler. Bu yönetmelik ile yok etme görevi belediyelere verilmiş, finansmanın atık çıkaran kuruluşlarca sağlanacağı ve Çevre Bakanlığı’na denetçi olarak bilgi verileceği belirtilmiştir.
Tıbbi Atıkların Gruplandırılması
“Dünya Sağlık Örgütü Atık Yönetimi Komitesi” tıbbi atıkları sekiz grupta toplamaktadır.
1. Genel atıklar: Evsel atıklardan içerik ve özellik itibariyle farkı olmayan atıklar. Hasta odasının infekte olmayan atıkları, sağlık personeli çalışma odaları atıkları bu gruba girer.
2. Patolojik atıklar: Doku, organ, insan fetusu ve hayvan cesetleri, kan ve vücut artıkları. Ülkemizde tüm insan vücut parçaları gömülmektedir. Bu grup atıklar infeksiyöz atıkların bir alt grubu kabul edilirler.
3. Radyoaktif atıklar: Vücut doku ve sıvılarının in vitro analizleri, vücut ve organ görüntülemesi, tümör lokalizasyonu veya tedavi amacyla, çeşitli araştırmalarda kullanılan katı, sıvı ve gaz atıklardır. Türkiye’de her türlü radyoaktif maddenin ithalat ve kullanımı Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) denetimindedir.
4. Kesici ve delici aletler: Kesiğe neden olan veya yara açan kesici veya delici cisimlerden oluşur. İğneler, diğer kesici delici özellikteki atıklar, bıçaklar, infüzyon setleri, testerelerden oluşan bu tür atıklar, infekte olsun veya olmasın, yüksek derecede tehlikeli atık olarak kabul edilir.
5. Kimyasal atıklar: Tanısal ya da deneysel amaçlı olarak kullanılan (radyoloji, eczacılık) ya da temizlik ve ev idaresi hizmetlerinde dezenfeksiyon amacıyla yararlanılan maddeler kullanıldıktan sonra artan katı, sıvı ve gaz kimyasal atıklardan oluşur. Hastanelerdeki kimyasal atıklar zararlı veya zararsız olabilir.
6. İnfeksiyöz veya potansiyel olarak infeksiyöz atıklar: Hastalığa yol açabilecek miktarda patojen içeren atıklar “infeksiyöz atıklar” olarak tanımlanmaktadır. Başlıcaları; laboratuvar kültür materyalleri, infeksiyonlu hastaların cerrahi ve otopsi uygulamalarından çıkan materyaller, izolasyon odalarındaki hastaların atıkları, hemodiyaliz olan hastalarda kullanılan malzeme, infeksiyöz etkenlerin uygulandığı veya bunlarla temas etmiş olan hayvanlarla ilgili atıklardır.
7. Farmasötik atıklar: Hastanede kullanılan, artmış veya günü geçmiş her türlü ilaç vb. maddeler bu grupta yer alır.
8. Basıçlı kaplar: Flakonlar, anestezik gazların depolandığı basınçlı tüplerden oluşur. Yakma sırasında ya da kazayla delinme nedeniyle patlayabileceği için bu tür kaplarla çalışırken dikkatli olunmalıdır.
Tıbbi Atığın Tanımı Karakterizasyonu
Teşhis ve tedavi sırasında ortaya çıkan atıklar, ayrıca tıbbi ve farmasötik araştırma atıkları, ilaç üretiminde ortaya çıkan atıklar tıbbi atık olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle atığın karakteri değişkenlik göstermektedir. Zararlı hastane atıklarını; infeksiyöz, patolojik, kesici-delici nitelikli atıklar, genotoksik, farmasötik, kimyasal, ağır metal içeren atıklar, basınçlı kaplar ve radyoaktif atıklar gibi sınıflandırmak mümkündür. Atık bu sınıflamanın bir kaçına birden aynı anda girebilir.
Tıbbi kuruluşlar atıkların yanı sıra su ve gıda atıkları ile evsel nitelikli atıklar da üretmektedir. Tüm bu atıkların toplanmasında farklı renkli torbalar kullanılmalıdır.(Tablo 1)
Tablo 1: Atık torbalarının kullanımı
Kırmızı Torba Tıbbi atıklar
Mavi Torba
Siyah Torba
Tıbbi atıklar için kullanılacak kırmızı renkli torbanın sahip olması gereken özellikler Çevre Bakanlığı tarafından yönetmelikle belirlenmiştir. (Tablo 2)
Tablo 2. Tıbbi atık torbasının özellikleri
Kırmızı renkli 150 mikron kalınlığında
Yırtılma ve delinmeye dayanıklı
Sızdırmaz ve taşınmaya dayanıklı
50-60 kg taşıma kapasiteli
Üzerinde “Tıbbi Atık” ve/veya uluslararası amblem olmalı
Tıbbi atık torbaları 2/3 oranında dolduktan sonra yenisi ile değiştirilmelidir.
HASTANE ATIK YÖNETİMİ UYGULAMASI
Hastane atıklarının olası risklerinden korunmak amacıyla herhangi bir hastanenin yapacağı işlemler şu şekilde başlıklandırılabilir.
1. Atık yönetim ekibi oluşturulması:
Hastane yönetiminin desteğini almak esastır. Sağlık bakım atıklarının uygun şekilde yönetimi için bir ekip oluşturulmalı ve bu ekipte; hastane başhekimi (ekip başı olarak), ana bilim dalı başkanları, infeksiyon kontrol komitesi temsilcisi, şef eczacı, radyasyon ünitesi sorumlusu (radyoloji sorumlusu+ nükleer tıp sorumlusu da olabilir) başhemşire, hastane müdürü (hastane idare amiri) hastane teknik servis (biyomedikal) müdürü, atık yönetim görevlisi yer almalıdır. Hastane temizlik işleri özel şirket tarafından yapılıyorsa hastane atıkları konusunda ayrı bir şef görevlendirilmesi sağlanmalıdır. Tıbbi atık ekibi bu şefe bağlı olmalıdır.
2. Hastane atık toplama planı oluşturulması:
Hastanenin evsel atıklarını toplayanlar ile tıbbi atık toplayanlar ayrılmalıdır. Tıbbi atık toplayanlar için özel bir “Hastane Atık Planı” hazırlanmalı hangi birimin atığının ne zaman toplanacağı önceden belirlenmelidir.
Tıbbi atıkların ayrı olarak toplanmasını sağlamak ve kontaminasyon riskini en aza indirmek için ayak basma pedallı ve üzerinde tıbbi atık amblemi olan kovalar önerilir.
Hastanelerin büyüklüğüne göre dış birimlerin tıbbi atıkları atık konteynerleri ile ya da atık toplama kamyonu ile toplanabilir. Konteyner ya da atık kamyonu akma ya da sızmayı önleyecek nitelikte olmalı, üzerlerinde tıbbi atık amblemi ve “Dikkat Tıbbi Atık“ yazısı bulunmalıdır. Bunların günlük temizlik ve dezenfeksiyonları mutlaka yapılmalıdır.
Evsel ve tıbbi atık toplayan elemanlara ayrı ayrı eğitim verilmelidir. Özellikle tıbbi atık toplayan elemanların koruyucu başlık, yüz maskesi, gözlük, iş tulumu, bot, özel eldiven kullanması sağlanmalıdır. Kurum içerisinde mümkünse tıbbi atık elemanlarının duş alma ve el yıkama imkanları sağlanmalıdır.
Tıbbi atık toplayan elemanların koruyucu aşılarının tam olması önerilir.
3. Atıkların azaltılması:
Tıbbi atıkların azaltılmasında üretildiği yerde uygun şekilde ayrıştırılması esastır.
Hastane genelinde hangi atıklar evsel atık poşetine, hangilerinin tıbbi atık poşetine atılacağı belirlenmelidir.
Hastane atıkları ayırımında dikkat edilmesi gereken hususlar:
1. Tıbbi atıklar kimyasal, radyoaktif atıklarla karıştırılmamalı
2. Kesici aletler diğer tıbbi atıklardan ayrılmalı
3. Patolojik atıklar diğer tıbbi atıklardan ayrılmalı
4. Kemoterapi atıkları diğer tıbbi atıklardan ayrılmalı
Kesici atıkların kontrolü:
1. Kesici aletleri ve uçlarını sıkıştırılmaya karşı dayanıklı, kaplara atın.
2. Bu kapları azla ağzına kadar doldurmayın.
3. Bu kapları çalışma alanında bulundukları müddetçe dik tutmaya özen gösterin.
4. Kaplar dolduğu zaman kapaklarını sıkıca kapatın.
5. Kırmızı tıbbi atık poşetine atın.
Taşınması sırasında torbalarda delinme ya da yırtılma riski yaratan enjektör, kanül, cerrahi alet, ampül gibi kesici-delici atıklar darbeye dayanıklı, sızdırmasız plastik kutularda toplanmalı, dolunca kırmızı atık poşetine atılmalıdır.
Enjektörler kullanıldıktan sonra iğne uçları kapatılmadan bu kutulara atılmalıdır. Sağlık personelinin eline iğne batma olaylarının çoğu enjektör ucu kapatılırken meydana gelir.
Atık azaltma metodları:
Atıkların azaltılması atık yönetiminin en önemli parçasıdır. Bu önem aşağıdaki faktörlerden kaynaklanır:
1. Atık miktarını azaltmayı gerektiren yasal düzenlemeler,
2. Tıbbi atık miktarının azaltılmasının hem atık yönetimini kolaylaştırması hem de giderleri azaltması,
3. Bazı atıkların tekrar kullanıma kazandırılmasının hem kuruluşa kazanç hem de çalışanlarda çevre bilincini geliştirmesi,
4. Toplumsal ilişkiler ile ilgili kurumsal sorunların olması.
Hastanelerde iyi bir atık yönetim programı ile atıklar azaltılabilir. Bu program kaynak tasarrufuna ve atıkların geri kazanılmasına önem vermelidir. Atık üreten kaynağın azaltılması atık miktarını da düşürecektir. Atık üreten kaynağın ve atık tipinin tanımlanması tıbbi atık miktarının azaltılması için önemli bir yaklaşım tarzı olabilir. Bu yolla çıkan tıbbi atığın miktarı azaltılır. Çünkü hangi atık kaplarında hangi tip atık bulunduğu ve hangi işlemin yapılacağı daha başta belirlenir.
Yeterli miktarda tıbbi atık kovası gerekli yerlere konulmalı, sağlık personelinin görebileceği yerlere de tıbbi atık kovalarına hangi malzemenin atılacağı konusunda afiş ya da yazı asılmalıdır.
4. Teorik ve pratik eğitim verilmesi:
Hastane genelinde çalışan tüm sağlık personeline “Hastane Tıbbi Atık Planı” ve hangi atığın nereye atılacağı konusunda düzenli aralıklarla eğitim verilmelidir.
5. Atıkların doğru yöntemle toplanması:
Evsel atıklar ve tıbbi atıklar farklı elemanlar tarafından ayrı malzeme ve ekipman ile toplanmalıdır. Atıkların geçici atık toplama ve tıbbi atık geçici dopolama alanlarına taşınması sırasında kullanılacak nakil araçları akma ve sızmayı önleyici nitelikte, kolay yıkanabilir olmalıdır. Yükleme ve boşaltma sırasında atık torba ve kaplarında hasara neden olmaması için keskin uçları olmamalıdır.
6. Atıkların depolanması:
En az 20 yatak kapasitesine sahip üniteler Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ne göre geçici atık deposu inşa etmekle veya aynı işlevi görecek büyüklükte konteynır bulundurmakla yükümlüdürler. Atığın oluştuğu tarihten muamele edilmesine kadar depoda tutulacağı süre çevre ısısına bağlıdır. Soğutma tertibatı olmayan atık depolarında ılıman iklimlerde, kışın 72 - yazın 48 saat saklanabilirken; sıcak iklimlerde kışın 48 - yazın 24 saat saklanabilirler. Depo alanı su geçirmez, iyi drene ve sert zeminli olmalı, kolay temizlenebilmeli ve dezenfekte edilebilmelidir. Güneş ışığından korunmalı, ışıklandırma ve havalandırma tertibatı olmalıdır.
Temizlik amacıyla depo içinde su kaynağı bulunmalıdır. Atık işçilerinin el yıkama imkanları sağlanmalıdır. Yetkisiz kişilerin içeriye girmesinin engellenmesi için kilitlenmelidir.
Radyoaktif atıklar kurşunlu odalarda yarılanma ömürleri dikkate alınarak saklanmalıdır. Radyoaktif bozulmaya bırakılan atıkların üstüne; radyoaktif izotopun tipini, tarihi ve depolama için gereken detaylı bilgileri gösteren bir etiket yapıştırılmalıdır.
7. Atıkların imhası
a. YAKIP KÜL ETME:
Yakma işlemi, sonucunda tüm maddelerin su ve karbondioksite dönüştürülmesi esasına dayanan bir yöntemdir. İlaveten çok yüksek miktarda enerji açığa çıkar. Bu da patolojik mikroorganizmalar için öldürücüdür. Yüksek ısı ile pis kokulu ayrışmaların da önüne geçilmiş olur.
Japonya ve İsviçre’de katı atıklar daha çok yakma yöntemiyle yok edilirken, diğer bütün ülkelerde toprağa gömme en çok kullanılan yöntemdir.
Yakma işlemi; fırında yakma (aralıklı olara yakma) ya da devamlı yakma yöntemi olmak üzere iki şekilde uygulanabilir.
Avantajları:
Yüksek ısıda patolojik olan atıkları yok eder.
Çok değişik tıbbi atığı işleyebilir.
İnfektif atıkların tamamıyla yok edilmesini sağlar.
İşlenmiş atık tanınmaz kül haldedir.
Organik atıkları inorganik hale dönüştürür.
Geniş toprak ve alan gerektirmez.
Geride çok az katı atık bırakır.
Devamlı beslemeli ve yüksek sirkülasyonlu üniteler büyük miktarları işleyebilir.
Bazı üniteler enerji elde edebilir.
Atık miktarı %7-10’a kadar indirilebilmektedir.
Dezavantajları:
Sulu atıklar, klorlanmış atıklar (bazı plastikler asid gazları meydana getirir), büyük miktarda metal içeren atıklar için uygun değildir.
Hidrojen klorür, dioksin gibi toksik gazlar da dahil olmak üzere hava kirliliği sebebidir.
Yüksek ısıya ulaşılamadığı durumlarda ve fareler için en uygun habitat olan kömürleşmeye neden olur.
Yüksek ısıya ulaşmak pahalıdır. Bu nedenle idamesi zor ve pahalı olan tesisler gerektirir.
Tesisin uygun çalışması, ancak yetkili uzman personelin yönetimi ile mümkündür.
Yasal düzenlenmelere tabidir.
ABD gibi ekonomik düzey yüksek olan bir ülkede bile yüksek maliyet nedeniyle; 1985’te Kalifornia’da 146 adet atık yakma fırını varken, 1995’te 4’e indirilmiştir.
b. SIHHİ KANALİZASYON:
Atık sularını daha sonra işleme tabi tutmak üzere özel bir kanalizasyon sistemine boşaltmasıdır. Belediyelere ait bu işleme yerleri tüm biyolojik atıklar için inşa edilmişlerdir. Sonuç olarak kanlar, vücut sıvıları ve diğer sıvılar bu kanalizasyon sistemine akıtabilir. Ayrıca boşaltma işlemi için kullanılan lavabo sadece bu iş için kullanılmalıdır. Özel kanalizasyon sisteminin kullanımı kurallara bağlanmalıdır.
Avantajları:
Ekseri kan vücut sıvıları ve diğer büyük hacimde sıvılar için uygundur.
Sıhhi kanalizasyon yöntemi biyolojik atıkları işlemek için önerilmiştir.
Dezavantajları:
Katı maddeler ve bakterilerden ayrışmayan atıklar için (örn. metaller veya plastikler) uygun değildir.
Çalışanların çamur veya su sıçraması ve aerosollerden korunmak için önceden güvenlik önlemleri gerektirir.
Lokal atık su işlemleri için izin gerektirir.
c. KİMYASAL İŞLEM VE DEZENFEKSİYON:
Kimyasal işlem dezenfeksiyon belli tıbbi atıkların muamelesi için etkisi kanıtlanmış bir tekniktir.
İyi bir kimyasal dezenfeksiyon için infeksiyöz ajanın dezenfektanla
uygun konsantrasyonda,
uygun süre teması gereklidir.
Avantajları:
Özellikle yüzeysel atıklar veya kolayca penetre olabilen atıklar için uygundur.
Küçük miktarlar için kolay bir yöntemdir.
Atık üretim noktasına yakın küçük üniteler hızlı işlev görür.
Parçalayıcı ve öğütücüler atıkları tanınmaz hale getirir.
Dezavantajları:
Patolojik atıklar için uygun değildir.
d. BUHAR İLE STERİLİZASYON:
İnfeksiyöz ajanın belli ısıdaki buhar ile belli bir süre karşı karşıya kalması gereklidir. Buharın kolaylıkla penetre olabileceği atıklar için uygundur. Bir çok atık için buhar sterilizasyonu uygulamak kolay değildir. Taşıyıcılar ve torbalar buharın etkisini azaltırlar.
Avantajları:
Gözenekli ve buharın kolayca penetre olabildiği atıklar ve deliciler için uygundur.
Sterilizasyon için kalite kontrol metodları nettir.
Büyük sistemler ticari miktarları işleyebilir.
Dezavantajları:
Buharın kolayca penetre olamadığı atıklar için uygun değildir.
Atık kapları buharın penetrasyonunu engelleyebilir.
Kalite kontrolünü standardize etmek zordur.
e. MİKRODALGA IŞINLAMA:
Mikrodalga tıbbi atıklardaki zararlılarının yok edilmesinde son yıllarda kullanılmaya başlanmıştır. Bu tür ışınlama infeksiyöz atıkların içerisindeki nem ve suyu belli bir sürede ısıtarak etki gösterir. Bu nedenle atıklar önce parçalanmalı ve yeterli miktarda su ilave edilmelidir.
Avantajları:
Belli oranda su içeren ve nemli atıklar için uygundur.
Dezavantajları:
Kuru, çok ıslak atıklar ve yüksek metal içeren atıklar için uygun değildir.
Kalite kontrol metodları diğer metodlar kadar iyi gelişmemiştir.
f. GERİ DÖNÜŞÜM:
Genellikle kirlilik yapan maddeler; besin maddelerine ait mutfak ve sofra artıkları, kül, kömür, odun parçaları, kumaş parçaları, bez, kağıt, mukavva, cam, çivi parçaları, konserve kutuları, çiçek, yaprak gibi bitki kısımları, hayvan cesetleri vb artıklardan oluşmaktadır. Ancak kentsel çöp içeriğinin bilinmesi ayrıntılı çalışmalar ve özel planlamalar gerektiren bir işlemdir. Bu iş yönetimin bu konuya vereceği destekle daha kolay olacaktır. Bir çok ülke çöp içeriğini tanımlamış ve çöpün ne kadarının geri dönüşüme gönderilebileceğini ne kadarının yakılması gerektiği ne kadarının da gömüleceğinin planı yapılabilmektedir. Ancak ülkemizin de dahil olduğu bir çok ülkede çöp içeriğinin oluşturan maddelerin ne oranda bulunduğu bilinmediği/bilinemediği için böyle bir planlama yapılamamaktadır.
Çöpleri ayrıştırarak geri dönüşüm sürecine sokma işlemi; çöplerin içeriğinin bilinmesini gerektiren, geri dönüşüm teknolojisinin gerekli kılan ve kullananların (halkın) eğitimini ve katılımının zorunlu olduğu bir yöntemdir.
Ancak bütün atıkların geri dönüşümü olamayacağı için tek başına bir atık zararsızlandırma işlemi olarak kabul edilemez.
Enerji korunumu ve çevreye verilecek zararları azaltması yönüyle uygun bir yaklaşım olmakla birlikte yönetimi zor bir yöntemdir.
TEHLİKELİ (ZARARLI) ATIKLAR
Farmasötik atıklar, alım şartnamesine uygun olarak üretici firmaya iade edilebilir. Bunların büyük kısmı diğer katı atıklar gibi gömülerek yok edilebilirler. Farmasötik atıklarda bütün atıklarda olduğu gibi en uygun yaklaşım uygun kullanım ve alımla atığın oluşumunu en aza indirmektir.
Türkiye' de her türlü radyoaktif maddenin ithalat ve kullanımı Atom Enerjisi Kurumu denetimindedir. Radyoaktif maddeler kullanıldıktan sonra AEK'na teslim edilir ve etkinlik süresinin bitimine kadar saklanır.
Sıvı atıklar uygun arıtımdan geçirilerek rutin kanalizasyon sistemine atılabilir.
Kimyasal atıklardan tehlikesiz olanlar rutin kanalizasyon sistemine atılabilir iken genotoksik ve korozif atıklar zararsızlaştırma işleminden geçmelidir. Bunun için ayrı kaplarda toplanmalıdır.
Bir kısım kimyasallar yeniden üretim sürecine sokulabilir ama hastane atıkları içinde bu miktar çok azdır.
Kesici ve delici aletler uçları özel araçlarla kesildikten sonra yeniden üretime gönderilebilir. Enfekte olan uçlar dezenfektan polimerlerle solidasyon işlemine tabi tutulabilir.
Patolojik atıklar, doku ve organlar için gömme uygun zararsızlaştırma yöntemidir.
Hastane atıklarının değerlendirilmesinde:
1.Sağlık kuruluşunda çalışan personelin ve yatan hastaların sağlığı,
2.Enfeksiyöz ve tehlikeli maddelerin taşınması ve zararsız hale getirilmesiyle ilgili uygulamalara bağlı olarak kamuya zarar verilmemesi,
3.Atıkların zararsız hale getirilmesi işlemlerinin çevresel ve ekonomik yönleri esas alınmaktadır.
Dikkat edilirse birinci temel hastane çalışanlarının ve hastanede yatanlarının sağlığının korunmasıdır. Ülkemizde mevzuatın değişik kuruluşların önceliklerine göre düzenlenmesi nedeniyle hastane atıklarının uzaklaştırılmasıyla ilgili bazı düzenlemeler diğer mevzuatta vardır. Sözgelimi radyoaktif maddeler söz konusu ise çok daha önceden hazırlanmış olan radyoaktif maddelerle ilgili mevzuata tabidir ve bu mevzuat yeterlidir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) atık yönetimi komitesi raporunda değişik atıklar için öneriler şöyle sıralanmaktadır.
1.Genel atıklar (Hastane atıklarının büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Raporda bu atıkların kentsel atıklarla birlikte toplanabileceği belirtilmektedir.)
2.Patolojik atıklar:Sterilizasyon, yakma veya gömme önerilmektedir.
3.Enfeksiyöz atıklar:Yakma veya diğer yöntemlerle zararsız hale getirme.
4.Kesici ve delicilerin uygun kaplarda toplanarak zararsız hale getirilmeleri önerilmektedir.
5.Farmasötik atıklar: Hastane farmasötik birimine iletilerek tipine göre yakma veya üreticiye iadesi önerilmektedir.
6.Sıvılar:Uygun arıtım işlemine tabi tutulması önerilmektedir.
7.Tehlikeli olarak gruplandırılmayan kimyasalların normal kanalizasyon sistemine, tehlikeli olanların ise verimli olduğunda yeniden üretim sürecine sokulması, tehlikelilerin ise uygun yöntemlerle zararsız hale getirilmesi önerilmektedir.
Gelişmiş olan ülkelerde daha önceleri her hastanenin kendi yakım sisteminin olması önerilmekteydi. Burada amaç hastanede üretilen infeksiyöz ve noninfeksiyöz materyalin yakılmasıydı. Ancak küçük insineratörlerin veya yakma fırınlarının hava kirliliğini önleyebilecek sistem kapasiteleri çok sınırlı olduğundan çevreye yüksek oranda ağır metaller, asit gazlar ve dioksin salınımına yol açmaktaydı. ABD de oldukça katı kuralları olan hava kirliliği yönetmeliğinin çıkmasından sonra bir çok hastane yakma sisteminden vazgeçerek , tıbbi atıkların buhar sterilizasyon sistemleri kurdular. Bu sistemlerde tıbbi atıklar yarım saatten az olmayan süre 121 santigrat derecede buhara tabi tutulmaktadır. Bir diğer uygulama batma,delme ,kesme riski olan tıbbi araçların dezenfektan bir polimer içerisinde solidifikasyonudur. Daha sonra normal atıklarla birlikte uzaklaştırılmaktadır.
8. Denetleme/Kontrol
Tıbbi atıkların ayrıştırılması, toplanması, geçici depolanması ve berterafı aşamaları kurum içinde belirli aralıklarla kontrol edilmelidir.
HASTANE ATIKLARININ ZARARSIZLANDIRILMASI ÖNERİLERİ
1. Malzeme Alımı, Üretim Safhası:
Tıbbi malzemenin üretimi esnasında az atık çıkacak, kolay toplanabilecek ve kolay imha edilebilecek ürün ortaya çıkarmak amaçlanmalıdır.
Kimyasal ve radyoaktif ürünlerin üretimini yapanlar bunların imhasına kadar olan safhasında sorumlu olmalı ve buna göre üretim planı yapmalıdırlar.
Hastanelere malzeme alımı esnasında malzemenin kullanımı sonucunda ortaya çıkacak atıkların miktarı ve türü göz önüne alınmalı, malzeme seçiminde bu hususa dikkat edilmelidir.
Kimyasal ve radyoaktif maddelerin güvenlikleri, kullanılabilirlikleri alım esnasında göz önünde bulundurulmalıdır.
Alımlar ihtiyaç doğrultusunda ve en yüksek kullanılabilirlik, verimlilik sağlanacak şekilde yapılmalıdır.
2. Kullanım Esnasında
Malzemeler uygun yerlerde ve miktarlarda kullanılmalı, kullanılmayacak malzemenin saklama koşullarının bozulmamasına ve ambalajlarının açılmamasına dikkat edilmelidir.
Tüm personel tıbbi atık konusunda bilinçli olmalı atık miktarı üretim esnasında azaltılmalıdır.
Kimyasal, radyoaktif maddelerin ve infekte maddelerin diğer atıkları kontamine etmemesine dikkat etmek kullanım esnasında ortaya çıkan zararlı atık miktarını azaltacaktır.
Atıklar özelliklerine göre ayrı ayrı poşetlere konulmalı ve birimden hızlıca uzaklaştırılmalıdır.
3. Toplama aşamasında:
Çöpler özelliklerine göre poşetlere konulduktan sonra en az her gün toplanmalıdır.
Özel çöpler için özel saklama kapları olmalıdır.
Toplama yerlerinde çöplerin birbiri ile karışması ve infekte çöplerin diğerlerini kontamine etmesi önlenmelidir.
Çöplerin toplandığı yer özel olarak seçilmeli etrafı için risk oluşturmamasına özen gösterilmelidir.
Çöpler toplandıkları yerde bekletilmemeli mümkün olan en kısa zamanda zararsızlaştırma işlemlerinin uygulanacağı yerlere iletilmelidir.
4. Zararsızlaştırma ve İmha:
Farmasötik atıklar, alım şartnamesine uygun olarak üretici firmaya iade edilebilir. Bunların büyük kısmı diğer katı atıklar gibi gömülerek yok edilebilirler. Farmasötik atıklarda bütün atıklarda olduğu gibi en uygun yaklaşım uygun kullanım ve alımla atığın oluşumunu en aza indirmektir.
Radyoaktif atıklar: Türkiye' de her türlü radyoaktif maddenin ithalat ve kullanımı Atom Enerjisi Kurumu denetimindedir. Radyoaktif maddeler kullanıldıktan sonra AEK'na teslim edilir ve etkinlik süresinin bitimine kadar saklanır.
Sıvı atıklar uygun arıtımdan geçirilerek rutin kanalizasyon sistemine atılabilir.
Kimyasal atıklardan tehlikesiz olanlar rutin kanalizasyon sistemine atılabilir iken genotoksik ve korozif atıklar zararsızlaştırma işleminden geçmelidir. Bunun için ayrı kaplarda toplanmalıdır.
Bir kısım kimyasallar yeniden üretim sürecine sokulabilir ama hastane atıkları içinde bu miktar çok azdır.
Kesici ve delici aletler uçları özel araçlarla kesildikten sonra yeniden üretime gönderilebilir. Enfekte olan uçlar dezenfektan polimerlerle solidasyon işlemine tabi tutulabilir.
Patolojik atıklar, doku ve organlar için gömme uygun zararsızlaştırma yöntemidir.
Enfekte materyaller kontamine olmuş pansuman malzemesi vb. atıklar buharla sterilizasyona sokulduktan sonra diğer atıklarla birlikte zararsızlaştırma işlemine tabi tutulabilir. Sterilize edilen bu materyal kentsel atıklardan farkı kalmamıştır.
Atıklar için yakma yukarıda da anlatıldığı gibi pahalı ve çevresel yükü fazla bir uygulamadır.
HASTANE ATIK YÖNETİM UYGULAMALARININ BAŞARISI TÜM SAĞLIK EKİBİNİN DESTEK ve KATILIMINA BAĞLIDIR.
Kaynaklar:
Çevre Bakanlığı. Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği. T.C.Resmi Gazete 1993;21586:10-26
Garner JS, Favero MS. CDC guideline for handwashing and hospital environmental control , 1985. Infect. Control. 1986; 7:231-243
Garner JS, Simmons BP. CDC guideline for isolation precautions in hospitals. Infect. Control. 1983; 4:245-325
Göral G. Mikrobiyoloji laboratuvarında çalışanların ve çevrenin korunması. In: Ağaçfidan A, Badur S, Külekçi G. ed. Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti yayın no:25 (27.Türk Mikrobiyoloji Kongresi Özet Kitabı). Turgut yayıncılık. İstanbul. 1996:77-78
Gröschel D.H.M.. Waste Management. In:Ballows A., ed. Manual of Clinical Microbiology.:American Society for Microbiology, Washington. 1991:201-208
Günaydın M. Hastanane atıklarının zararsız hale getirilmesi. Klimik Dergisi. 1994;7(1):22-23
Özerol İ. Hastane Atıkları, Ne yapalım? In: Günaydın M, Esen Ş, Saniç A, Leblebicioğlu H (eds). Sterilizasyon Dezenfeksiyon ve Hastane İnfeksiyonları Kitabı, Birinci baskı, Samsun: SİMAD Yayınları, 2002:161-188
Rutala WA, Mayhall CG. The Society for Hospital Epidemiology of America. Position paper: medical waste. Infect. Control Hosp. Epidemiol. 1992;13:38-48