HASTANELERDE GÖREV YAPAN ÖZEL TEM
İZLİK ŞİRKETLERİ ÇÖZÜM MÜ? ÇÖZÜLMESİ GEREKEN BİR PROBLEM Mİ?
Yük.Hem.Hatice KAPTI
İ
stanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Kontrol Hemşiresi
İnsanların yakın çevresinde bulunan ve sıkı temasta oldukları ortam ve gereçlerdeki mikroorganizmalar infeksiyon oluşturma potansiyeline sahiptir. Özellikle nemli ve organik materyal içeren ortamlarda mikroorganizmalar kolayca çoğalır. Kuru olan ve üreme faktörlerini içermeyen ortamlarda ise mikroorganizmaların çoğu uzun süre canlı kalabilir. Aseptik koşulların sağlandığı ve muhafaza edildiği ortamlar dışındaki her ortam patojen mikroorganizmaları barındırabilir.
Hastanelerin cansız çevresi ile diğer hastalar ve sağlık personelinden oluşan canlı çevre başlıca nozokomiyal infeksiyon kaynaklarıdır.
Bu açıdan bakıldığında; hastanelerde hastalara kullanılan çeşitli araç-gerecin, yer ve yüzeylerin temizliği ve dezenfeksiyonunun önemli olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Buna paralel olarak, hastanelerde temizlik ve dezenfeksiyon işlemlerini yapan özel temizlik şirketlerinin görevlerini tam olarak yerine getirip getirmemesi önemlidir.
Hastanelerde görev yapan özel temizlik şirketleri son 10 yıldır hemen hemen tüm özel, devlet ve üniversite hastanelerinde tercih edilir hale gelmiştir. Özellikle devlet ve üniversite hastaneleri sayısı her geçen gün hızla azalan hizmetli personelin artık işleri yapamaz hale geldiği bir dönemde özel temizlik şirketlerini bir kurtuluş olarak görmüştür.
Hastanelerde çalışan kişiler tarafından bu özel temizlik şirketleri ilk yıllarda memnunlukla karşılanmıştır. Hizmetli personel iş yükünün önemli bir bölümü azaldığı için, hemşireler şirketin denetimden sorumlu elemanları olduğundan temizlik işlerini denetleme sorumluluğundan kurtuldukları için memnun olmuşlardır. Hastane yönetimleri de, hem temizlik, nakliye vb. işler için personel sağlama hem de çamaşır suyu, sıvı el sabunu, tuvalet kağıdı, yer temizleyiciler vb. temizlik malzemelerini temin etme sorumluluğunu ücretli olarak bir başka işletmeye devrettiği için rahatlamıştır.
Ancak bu memnuniyet ve rahatlık zaman içinde yerini katlanarak artan bir memnuniyetsizlik ve sıkıntıya bırakmıştır. Bunun başlıca nedeni ise; temizlik şirketlerinin öncelikli amacının kar etmek olduğunun hastane yönetimleri tarafından unutulmuş olmasıdır.
Yöneticilik, belirlenmiş hedefe ulaşmak için planlama, yönlendirme, insani ve materyal kaynakları organize edip kullanma ya da kısaca, yapılması gerekeni uygun kişilerle yapma sanatıdır. Bu tanımla paralel olarak hastane yönetiminde bulunan kişilerde de planlama, karar verme, organize etme, koordine etme, yönlendirme, uygulama ve kontrol etme fonksiyonlarının bulunması gerekmektedir. Maalesef, günümüzde, özellikle devlet ve üniversite hastanelerinin yönetim kadrosunda yer almak için bu fonksiyonların farkında olacak ve yerine getirecek bir eğitim almış olma koşulu aranmamaktadır.
Bu nedenle; öncelikli amacı kar etmek olan, bir devlet hastanesinde ihale kazanmışsa daha çok kar etmek olan özel temizlik şirketleri gerektiği gibi denetlenmemiş ve çözülmesi zor bir problem yumağı haline gelmiştir.
Hastane yönetimi ve hastane temizliği / dezenfeksiyonu konularında hiçbir bilgisi olmayan özel temizlik şirketi müdür, şef ve temizlik personeliyle yoğun bakım ünitelerinden ameliyathanelere, yenidoğan ünitelerinden transplantasyon ünitelerine kadar her yere girmiş ve girdiği her bölümü çeşitli problemlerle karşı karşıya bırakmıştır.
Başlıca problemler:
1-Eğitim: Hastaneler ile temizlik şirketleri arasında yapılan sözleşme gereği çalışan personelin temizlik konusunda eğitim alması gerekmektedir. Bu eğitimin ücretsiz olmasını isteyen şirketler, temizlik malzemeleri aldıkları şirketlerden eğitim talep etmektedirler. Onlar da, “bulunmaması gereken yerde bulunan herşey kirdir” gibi tanımların yer aldığı ya da temizlik malzemelerinin etki mekanizmalarını anlatan eğitimler yapmaktadırlar. Buna karşılık; paspas yapılması, temizlik gereçlerinin temizliği, dezenfeksiyon işleminde dikkat edilmesi gereken noktalar, el yıkama, eldiven kullanımı, atıkların toplanması gibi konularda eğitim alamamaktadırlar. Bu konulardaki bilgisizlik nedeniyle servislerde sorun yaşandığından ve çalışmalar aksadığından İnfeksiyon Kontrol Hemşireleri bu eğitimleri vermeyi kendilerine görev edinmişlerdir. Yani ücreti ödenerek hastaneye alınan şirketin elemanları zaman ve emek harcanarak ücretsiz olarak, hastanenin sayısı 2’yi geçmeyen İnfeksiyon Kontrol Hemşireleri tarafından eğitilmektedir. Üstelik, kar amacı ön planda olan bu şirketler bu amacına yönelik olarak personelini sürekli değiştirmekte ve bu değişen personelin eğitim yükü yine aynı hemşirelerin üzerine kalmaktadır.
2-Malzeme: Temizlik şirketleri en az ve en ucuz malzemeyi kullanarak en fazla yeri temizlemeyi amaç edinmişlerdir. Kullanılan malzemenin adı, içeriği, oranı bilinmemekte, kullanan temizlik personeli bunları “yeşil bir şeyi birazcık döküyorum, içine çamaşır suyu katıyorum” şeklinde tanımlamaktadır. Adını sorduğunuzda, koklamanız için burnunuza dayayıp, koklayarak tanımanız beklenmektedir. Aynı şekilde yüzde kaçlık olduğu bilinmeyen çamaşır suları hasta odaları, küvözler ve benzeri yerlerde dezenfeksiyon amaçlı kullanılmaktadır.
3-Personel sayısı: Temizlik şirketleri asla, sözleşmede yer alan sayıda eleman çalıştırmamaktadır. Bu durum için de hep bir mazeretleri bulunmaktadır. Eksik sayı ile çalıştıkları için servislerdeki temizlik işleri ve buna bağlı olarak diğer rutin işler aksamaktadır. Hatta yoğun bakım üniteleri ve acil birimlerden de sık sık personel çekilerek başka bölümlere yardıma gönderilmektedir.
4-Kişisel hijyen malzemeleri: Sözleşmeye göre temin etmek zorunda oldukları sıvı sabun, tuvalet kağıdı gibi malzemelerin girişi ya yetersiz olmakta ya da kullanılabilir kalitede olmamaktadır.
5-Atıklar: Şirketlerin sorumluluğu infekte, cam, kağıt ve evsel atıklar için uygun renkteki çöp torbalarını sağlamak, biriken çöpleri uygun şekilde hastanedeki atık deposuna götürmektir. Ayrıca, atık deposunun temizliği de şirketin görevleri arasındadır. Ancak, çok önemli olan infekte atıkların konulduğu kırmızı çöp poşetlerinin hep eksik olduğu, kırmızı çöp poşeti konulması gereken yerlere mavi çöp poşeti konulduğu görülmektedir. Araştırıldığında, kırmızı çöp torbasının daha kalın olması gerektiği için daha pahalı olduğu, bu yüzden de sürekli eksik olduğu sonucuna varmak zor olmayacaktır.
6-El yıkama ve eldiven kullanımı: Maalesef bu konuyla ilgili sorun, sadece temizlik personeli değil, hastanede görev yapan tüm çalışanlara yönelik bir sorun olmaya devam etmektedir. Ama onların “kirli eldivenlerle temiz yerlere dokunmak” yanlışını yapmalarının en önemli nedeni kendilerine yetersiz sayıda eldiven verilmesidir.
Problemin çözümü: ‘Etkin denetim’
1-Öncelikle hastanede hangi birimin / hangi görevlilerinin neyin denetiminden sorumlu olduğu yazılı hale getirilmelidir. Denetim yapacak kişiler neyi denetleyeceklerini bilmeli, denetim sırasında tespit ettikleri aksaklıkları nereye, nasıl iletecekleri konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Ayrıca, bu durumu ilettikten sonra sonuçları hakkında bilgilendirilmelidirler. Aksi takdirde bir süre sonra denetleme görevlerini bırakacaklardır.
2-Temizlik şirketinin nelerden sorumlu olduğu hakkında hastanenin tüm bölümleri bilgilendirilmeli ki, herkes neyi ne kadar talep edeceğini öğrenmelidir.
3-Temizlik şirketinin kullanmak zorunda olduğu malzemelere bir standart getirilmelidir. Bu malzemelerin girişi, hastanede bir denetim elemanının görevlendirildiği depoya aylık olarak yapılmalı ve ihtiyaçlar bu depodan karşılanmalıdır.
4-Temizlik konusunda eğitim alan personele bir sertifika verilmeli ve sertifikası olmayan personel çalıştırılmamalıdır. Sertifikayı, eğitimi yapan Hastane İnfeksiyonu Kontrol Komitesi vermeli ve eğitim verdiği kişi başına ücret almalıdır. Böylece temizlik şirketinin sürekli eleman değiştirmesi engellenebilir.
Kaynaklar:
1-Derbentli Ş. Nozokomiyal infeksiyonlarda hastane ortamının önemi. Aktüel Tıp Dergisi 2001 ; 6:37-42.
2-Williams D. Hastane Yönetimi İlkeleri. In:Hayran O, Sur H (eds.), Hastane Yöneticiliği,İstanbul, 1997: 205-226.
3-İstanbul Tıp Fakültesi ile Atılım Yemek ve Servis Hiz. A.Ş. arasında yapılan sözleşme, 2002-2003.